Kürd partileri Erdoğan’ın ‘Kürd Paketini’ değerlendiriyor...
ANP / Roni Alasor / Brüksel, 17 Mart 2008 - Başbakan Erdoğan 12 milyar dolarlik 'Kürd paketini' açıkladı. 'Paket' 25 yıllık savaşı ve göz yaşlarını dindirebilecek mi ...Kürd siyasi hareketleri Erdoğan’ın 'paketini' değerlendiriyor...
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta Kürd coğrafyasında kullanılmak üzere ‘12 milyar dolarlık bir paket’ açacaklarını söyledi.
Federal Kürdistan’a yönelik yapılan en son askeri harekattan hemen sonra açıklanan ‘paket’ Türkiye’de, Kürdistan coğrafyasında ve Kürd sorununu Brüksel ve Vaşington’dan yakından izleyen Avrupa Birliği ve ABD çevrelerinde değişik tepkilere neden oldu.
- Peki yeni paket Kürd sorununu, Kürdistan coğrafyasında yaklaşık 25 yıldır süren ve on binlerce insanın yaşamına neden olan savaşı, kan ve göz yaşlarını durdurabilecek mi ...
- Kürd siyasi hareketleri Başbakan Erdoğan’ın yeni reform paketine nasıl bakiyor ...
- Kürd parti liderlerinin, Kürd sorununun çözümüne, toplumsal barış ve uzlaşmanın sağlanabilmesine ilişkin görüş ve önerileri nedir ...
Elimize ulaşan bütün Kürd siyasi parti ve örgütlerinin görüşlerini olduğu gibi yayınliyoruz. Ulaşamadığımız siyasi örgüt ve çevreler bize görüşlerini araratnewspublishing@hotmail.com e-mail adresi ile ulaştırabilirler.
************************************
Öcalan : AKP’nın Çözüm Paketi yok, ama diyalogtan ısrarlıyız
İlk tepki avukatlarınca da tastik edilen PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan ve Koma Civaken Kurdistan (KCK)’den.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kürd coğrafyasında kullanılmak üzere 12 milyar dolarlık yatırım yapılacağına ilişkin açıklamasına ilk tepki İmrali’da tutuklu bulunan PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan’dan geldi. Geçtiğimiz hafta (12 Mart) avukatlarıyla yaptığı görüşmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni paket açıklamasını değerlendiren Öcalan sert bir tepki gösterdi. Öcalan’ın ‘sert’ görünen tepkisi aslında diyalog kapılarını aralayan bir Newroz mesajı idi. Çünkü 12 Mart avukat görüşmesinın hemen ardından PKK’nın ideolojik ve politik etkisi altında olan ve aynı zaman Kürdistan Halk Savunma Güçleri (HPG)’nin ‘siyasi ana komanda merkezi’ konumundaki Koma Civaken Kurdistan (KCK) Yürütme Konseyi, resmi bir açıklama yaparak Ankara’ya diyalog çağrısında bulundu.
Öcalan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘reform paketini’ değerlendirirken, "Başbakan Erdoğan bugün "Teröre karşı 12 milyar dolar" ayırarak terörü bitireceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Gül'ü dinledim, Gül de aynı şeyi söylüyor. Bu paketler daha önceden hazırlanmış ve şimdiye kadar hiç bir sorunu çözmeyen paketlerdir. Seksen yıl bu dili yasaklayacaksın, sonra da "anadili serbest bırakacağım, bir kanal kuracağım" diyor. Kürtlere bir kanal verecekmiş! Kürtlerin zaten kanalı var. Burada kimse çocuk değil, kimseyi bu şekilde kandıramazsın".
Öcalan devamla, "Hükümet de artık Hükümet değil, iradesi yok. Çözüm yerine operasyon yapıyorlar, operasyonların başarılı olmayacağını ve çözüm getirmeyeceğini defalarca dile getirdim. Türkiye şu anda bir karmaşa ve keşmekeş içinde, kimse ne yaptığını bilmiyor. Ben Erdoğan'a sesleniyorum, siz bu şekilde "terörü" bitiremezsiniz ancak "terörü" tahrik edersiniz".
"Aslında AKP'nin herhangi bir çözümü de yok, paket maketleri de yok. Ellerindeki paket dedikleri şeyler, Çiller döneminden hatta Çiller'den de önce hazırlanmış çözüm getirmeyen paketlerdir. Özellikle yirmi yıldır Kürtler açlığa mahkûm ediliyor. Daha önce de "Teröre Karşı GAP Projesi" dediler. Atatürk Barajı yapıldı, suyu bir tünelle Harran'a götürdüler. Viranşehir, Ceylanpınar, Suruç susuz bırakıldı".
"Benimle görüşün, sorunu haledelim"
Öcalan Kürd sorununun çözümü için ise, AKP ve develete seslenerek ’gelin benimle görüşün’ dedi.
"Buradan Başbakan'a sesleniyorum; benim teorik gücüm de pratik gücüm de daha fazla, gelip burada benimle konuşabilirler. Önderliğim de ayrı bir konudur. Ben kimsenin daha fazla gözyaşı dökmesini, bir askerin dahi ölmesini istemiyorum. Bizim Türk halkıyla hiçbir sorunumuz yok. Benim nenem Havva bir Türk köyündendi. Daha fazla kan ve gözyaşı dökülmesini, sorunun İsrail-Filistin gibi olmasını istemiyorlarsa, anlamlı bir diyalog geliştirmeliler. Benimle görüşürler veya görüşmezler bu da bir yerde önemli değil, önemli olan anlamlı bir diyalogun gelişmesidir. Çözümü dışarıda arayacaklarına neden gelip benimle konuşmadıklarını iyi analiz etmek gerekiyor."
Öcalan’ın AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ilk çıkışı her ne kadar sert görünse de aslında yine de barış ve diyalog arayışlarını yineleyen bir açıklama idi. Çünkü PKK Genel Başkanı Öcalan’ın İmralı’dan verdiği mesajından hemen sonra, Koma Civaken Kurdistan (KCK) Yürütme Konseyi, resmi bir açıklama yaptı. KCK açıklamasında, Ankara’ya diyalog çağrısında bulundu. KCK’nın diyalog çağrısında, Öcalan’ın büyük bir etkisinin olduğu bilinmekte.
KCK’den, Türkiye’ye barış çağrısı
KCK Ankara’ya yaptığı diyalog çağrısında, olumlu cevap verilmesi halinde silahların tümden devre dışı edileceği bir sürecin başlatılması için gereken sorumluluğu göstereceklerini açıkladı :
"Kürt sorunu toplumsal bir sorundur, bu nedenle bu sorun şiddetle değil, ancak siyasal projelerle çözülebilecek bir sorundur. Sorunun kaynağında inkar siyaseti vardır, inkar siyaseti aşılmadığı müddetçe barış ve istikrar sağlanamayacaktır. Çünkü inkar beraberinde şiddetle bastırma, buna karşı da direniş doğal olarak gelişmektedir. Bu da beraberinde çatışmalı ortamı geliştirmektedir. Biz hareket olarak, her iki taraf açısından da şiddet yöntemiyle sonuç alınamayacağını, dolayısıyla diyalog ve uzlaşma yöntemiyle çözülmesi gerektiğini uzun bir süreden beri ifade ediyoruz".
"Silahları devre dışı bırakmak istiyoruz"
"Bundan hareketle, Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için yeni bir sürecin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu olmadan ne demokratikleşme ne de barışçıl bir toplumsal düzenin gelişmesi mümkün olmayacaktır".
"Önderliğimizin (PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan) son iki görüşmesinde ifade ettiği çerçeveyi de eksen alarak, bir kez daha Türk devleti ve hükümetine barış ve diyalog çağrısı yapıyoruz. Türk devletinin de olumlu cevap vermesi halinde Kürt sorununun çözümünde yeni ve silahların tümden devre dışı edileceği bir sürecin başlatılması için hareket olarak gereken sorumluluğu göstereceğimizi açıkça deklere ediyoruz".
YARIN : Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Sekreteri Mesut Tek görüşlerini açıkliyor ...