Kızıl Kürdistan’a ne oldu ?
KAFKASYA KÜRDÄ°STANI Ä°DEASI KÜRTLERÄ° BÜTÜNLEÅžTÄ°REBÄ°LÄ°R
Eski SSCB Kürdlerinden araÅŸtırmacı gazeteci-yazar Hejarê Åžamil, Kürd tarihçi Letif Memmed Bruki ile Stalin tarafından yıkılan Kızıl Kürdistan’ın akibeti, Kafkasya’daki son geliÅŸmeler ve bu bölgede yaÅŸayan Kürtlerin trajik tarihini tartıştı. Tarihçi Letif Memmed Bruki, aynı zaman gazeteci, Rusya ve Uluslar Arası Gazeteciler Federasyonu üyesi ve Rusça yayın yapan www.kurdist.ru sitesinin genel yayın yönetmenidir. Hejare Shamıl’ın tarihçi Bruki ile yaptığı roportajı Kürd basın-medyasında geniÅŸ yankı uyandırd. Yüzyıllar boyu Kürdlerin yaÅŸadığı Kızıl Kürdistan’a ne oldu ?
Hejarê Åžamil: Kek Letif, tarihçisiniz ve yaÅŸamınızı Kürtlerin, özellikle Kafkasya Kürdistan’ı tarihinin araÅŸtırılmasına adamışsınız. Ancak güncel bir soru ile baÅŸlamak istiyorum: Rusya cumhurbaÅŸkanı Dmitriy Medvedyev’in çabaları ile Ermenistan ve Azerbaycan cumhurbaÅŸkanlarının 2 Kasım buluÅŸmasını ve imzalanan “Moskova deklarasyonu”nu nasıl deÄŸerlendirdiÄŸinizi merak ettim.  
Letif Memmed Bruki: 2 Kasım 2008’de DaÄŸlık KarabaÄŸ münakaÅŸasının çözümüne dönük Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya cumhurbaÅŸkanları tarafından imzalanan “Moskova deklarasyonu”nu her taraf kendi prizmasından bakarak, kendi bakış açısı ile deÄŸerlendiriyor.
Anımsayalım; AÄŸustos ayındaki Güney Osetya ve Abazya olaylarından, “beÅŸ günlük savaÅŸ”tan sonra Kremlin, ABD ve Batı’nın “yeni imparatorluk iddiaları” suçlaması altındaydı. Ciddi baskı ve eleÅŸtiriler yapılmaktaydı. Gerek dünya çapında, gerekse de Kafkasya’da Rusya’nın güvenirliÄŸi darbelenmiÅŸti. Deklarasyonun imzalatılması Moskova’nın kendini aklaması, barışseverliÄŸini göstermesi için zorunlu bir adım idi.
“Moskova Deklarasyonu” Çözümsüzlük Belgesidir
Hejarê Åžamil: Deklarasyonda üç prensip üzerinde anlaşılmıştır. Öncelikle savaÅŸan taraflar Ermenistan ve Azerbaycan olarak gösterilmiÅŸ. Daha önceki süreçte Ermeniler, sorunlu tarafların Azerbaycan ve DaÄŸlık KarabaÄŸ olduÄŸunu ısrarla vurguluyorlardı. Ä°kinci prensipte; sorunun uluslar arası hukuk normları ve prensipleri çerçevesinde çözülmesi dile getirilmiÅŸ. Üçüncü prensip olarak; sorunun merhalelerle çözümü ön görülmüÅŸ…
Letif Memmed Bruki: Bazı iyimser özgünlükler taşımasına raÄŸmen “Moskova Deklarasyonu”, sorunun çözümüne yol açmaktan ziyade, çözümü daha da zorlaÅŸtırıyor. Ä°lk kez sorunun tarafları olarak Azerbaycan ve Ermenistan gösterilmiÅŸtir. Ayrıca DaÄŸlık KarabaÄŸ’ın Azeri ve Ermeni sakinleri arasında referanduma gidilebilir. Ama bin yıllar boyunca bu topraklarda yaÅŸayan, Azeri ve Ermenilerden daha önce burada yer edinmiÅŸ Kürtler hakkında küçük bir ima bile yoktur deklarasyonda. Kürtlerin yasal hakları dikkate alınmadan KarabaÄŸ sorunu barışçıl yollarla halledilemez. Bu açıdan “Moskova Deklarasyonu” illüzyon ve kendini kandırmadan öte bir anlam taşımaz. 
Güney Kafkasya tarih boyunca Kürtlerin etki alanı olmuÅŸtur
Hejarê Åžamil: Ä°fade ettiÄŸiniz görüÅŸlerin tarihi dayanakları nedir? 
Letif Memmed Bruki: En baÅŸta ÅŸunu belirtmek gerekir ki, en az 2 bin 500 yıl boyunca Güney Kafkasya, Kürt aÅŸiretlerinin etnik ve askeri-siyasal etkinlik alanı olmuÅŸtur. Kürtler burada Ermeni ve Türklerden çok önceleri belirginleÅŸmiÅŸ, etkinliklerini 19. yy’ın sonlarına kadar korumuÅŸlardır. Halkımız “Kızıl Kürdistan” ismi ile bilinen araziler de dahil Güney Kafkasya’da bin yıllar boyunca yaÅŸamış ve burada birçok devlet oluÅŸumunun kuruyucuları olmuÅŸtur; Medya imparatorluÄŸunun bir bölümü burada bulunmuÅŸ, Aran ÅŸahlar, Sasaniler, Mehraniler, Åžirvan Åžahlar, Desem El-Kürdi, Revvadiler, Åžeddadiler, Penahiler devlet kurmuÅŸtur... 18. yy’ın baÅŸlarında Kürtlerin Güney Kafkasya’da yaÅŸadığı toprakların bir kısmı Kürdistan adlandırılmıştır.
Ä°skoçyalı hekim, Rusya’daki Ä°ngiliz misyonunun sekreteri Bel, kendi yol günlüklerinde Persiya’ya gezisini ÅŸöyle kaleme almıştır: (Aralık 1716’da) Rusyalılar tarafından MuÄŸan bozkırı, Farslar tarafından Kürdistan adlanan boÅŸ bir araziye girdik. Åžimdi Arras adlanan Araks nehri, üzerindeki köprüden yarım mil yukarıda Kura nehrine karışıyor. Kura Kürdistan eyaletini bölerek akıp gidiyor. Kürtler isimlerini bu nehirden almıştır. Bu halk oldukça kadimdir ve kanımca Ksenofon’un “Kardux” olarak anlattığı, Grek akınlarına karşı direnç gösterenlerin ta kendisidir. Åžimdi de onlar pek cesur sayılmaktadırlar. 
Onların atları gerek güzel görünüÅŸleri, gerekse de güçlü oluÅŸu ile Persiya’da çok övülmektedir. Burada meskun olan Kürtler yıl boyuca göçebe yaÅŸam sürdürmektedir. (“Seyyahlar Azerbaycan hakkında”. Bakû, 1961, say. 397)
Kızıl Kürdistan Milli Bir Otonomiydi
Hejarê Åžamil: Çokça tartışılan “Kızıl Kürdistan” sorununa dönersek… Kürt basınında bu konuda bölük pörçük bilgiler yer alsa da, kanımca, gereken düzeyde detaylı araÅŸtırmalar yürütülmemiÅŸtir. 
Letif Memmed Bruki: Biraz önce notlarına baÅŸvurduÄŸumuz Bel tarafından tarif edilen, MuÄŸan bozkırından Aras ve Kura nehirlerinin kavuÅŸtuÄŸu yere kadar (bu yerin yakınlığında Åžeddadi hükümdarlarının yaptırdığı, Kürt mimariliÄŸinin ve mimari düÅŸüncesinin eÅŸsiz eseri olan Xudaferin köprüsü bulunmaktadır), oradan Kelbecer’e (“Kızıl Kürdistan’ın bir ili – H.Åž) kadar uzanan arazi, geçen yy’ın 20-30’lu yıllarında daha çok “Kızıl Kürdistan” ismi ile bilinen Kürt milli bölgesinin içerisinde yer almıştır. 
1923 yılında Azerbaycan merkezi yürütme komitesinin kararı ile Kürdistan inzibati birim olarak belirlenmiÅŸtir. 1932’de A. BukÅŸpan “Azerbaycan Kürtleri” kitabında bu birimin sınırlarını ÅŸöyle tarif etmiÅŸtir: 
“Eski Kürdistan kazasının Kuzey sınırlarını Gence kazasına kadar uzanan MurovdaÄŸ sıradaÄŸlarından akan su belirlemekteydi. Kürdistan, Kangur-Alangez (DoÄŸru ismi Gonur-Elegez’dir. -HÅž) sıradaÄŸlarından geçen nehir boyunca Ermenistan SSC`nin Nor-Beyazit (ÅŸimdi Kamo-red) kazasıyla sınırdaÅŸtı. Güney DoÄŸu`da ise Ermenistan SSC`nin Dereleyez ve Zengezur illerine kadar uzanmaktaydı.
Kürdistan`ın Güney DoÄŸu hudutları, Hekeri nehri boyunca eski CavanÅŸir kazasından geçmekte, Efendiler köyünden baÅŸlayarak Hekeri`nin sol kolu olan Milxelev`e kavuÅŸana kadar devam etmekteydi.
Nihayet, Kürdistan, Güney DoÄŸu`da DaÄŸlık KarabaÄŸ`la sınırdaÅŸ olup bu sınırlar Milxelev suyu Hekeri`ye karıştığı noktadan MurovdaÄŸ sıradaÄŸlarına kadar uzanmaktaydı”. (A.BukÅŸpan. Azerbayanskiye Kurdı” Baku, 1932, s.10-11. Rusça; A.BukÅŸpan “Azerbaycan Kürtleri”. Ä°stanbul, 2007, s. 19. “Pêrî” yayınları. Türkçe. Çevirmen: Hejarê Åžamil).
Kürdistan kazasına Kubatlı kazası, CavanÅŸir ve ÅžuÅŸa kazalarının tüm batı bölümleri ve eski Karyagin kazasının bir bölümü dahildi. 1921 yılı Azerbaycan ziraatı geliÅŸtirme temelinde yürütülen nüfus sayımına göre Kürdistan kazasını kapsayan topraklarda 30 bin Kürt yaÅŸamaktaydı. (“Zarya Vostoka” gazetesi. NO 281 (446), 6 Aralık 1923). CoÄŸrafi Kürdistan kazası DaÄŸlık KarabaÄŸ’ın bir bölümünü oluÅŸturmaktaydı. (“Zarya Vostoka”, NO 186 (2132), 20 Temmuz 1929) 
Kürdistan milli otonomisi olan “Kızıl Kürdistan” aÅŸağıdaki illerden oluÅŸmaktaydı: 
Lacın (Pirican) 1835 metre kare;
Kelbecer (Kevin bajer) 1936 metre kare;
Zengilan 707 metre kare;
Kubadlı 802 metre kare;
Cebrail 1050 metre kare.
Böylece Kürtler 1923’te Kuzey Azerbaycan’ın Güney Batısında nominal bir devlet yaratabilmiÅŸti. 1929’da iptal edildi.Kürtler KarabaÄŸ’da Önemli Nüfus YoÄŸuluÄŸuna Sahipti.Kürtler haklı olarak DaÄŸlık KarabaÄŸ’a dahil olan tüm Zengezur (1) topraklarını kendi yurtları saymaktadırlar. Kızıl Kürdistan’ın önemli bir bölümü Zengezur toprakları üzerinde kurulmuÅŸtu.
Kafkasya’nın Rusya tabiliÄŸine geçmesiyle Erivan vilayetinin sınır bölgelerinde, Kars eyaletinde ve Yelizavetpol vilayetinde (2) 1898 yılında 100 bine yakın Kürt nüfus bulunmaktaydı. (Rusya Ansiklopedi sözlüÄŸü. 1991, s. 143-144). Nahçıvan’da da Kürtlerin önemli bir nüfus yoÄŸunluÄŸuna sahip olduÄŸu görülmektedir: 19. yy’ın 80’li yıllarında DoÄŸu Dereleyez’de bulunan 44 yerleÅŸim biriminde 910 aile yaÅŸamış, bunlardan 663’ü Kürt ve 247’si Ermeni ailesi olmuÅŸtur. (“Nahçıvan eyaletinin istatistik tarifi” Sank-Petersburg, 1833. s., 80)
1893 verilerine göre KarabaÄŸ’da 333 Azeri, 69 Kürt ve 49 Ermeni köyü bulunmaktaydı. (“Azerbaycan” gazetesi, Baku, 1,5 Ocak 1992). 1926 yılı nüfus sayımına göre Azerbaycan’ın Kürdistan kazasında 41.193 Kürt yaÅŸamaktaydı. Åžuan Kürtlerin 5,5 bin metre karelik arazisi tümden Ermenistan tarafından iÅŸgal edilmiÅŸ, Kürtler Azerbaycan’ın onlarca ilinde mülteci yaÅŸamı sürdürmektedirler.
Ermenistan Kürt ÖzerkliÄŸine Sıcak YaklaÅŸmadı
Hejarê Åžamil: KuÅŸkusuz, Kızıl Kürdistan’ın ortadan kaldırılmasında Moskova’nın diktesi ile hareket eden Baku yönetiminin payı fazlasıyladır. Ne var ki, Ermeni yönetimlerinin Kürt özerkliÄŸine karşı hasımca yaklaşımları göz ardı ediliyor. Bir çok yazıda, araÅŸtırma-incelemede Ermeniler neredeyse Kürtlerin hamisi olarak kaleme veriliyor…
Letif Memmed Bruki: Bu yaklaşım, yıllar boyunca Moskova’nın tercihiyle Erivan’da Kürt radyosunun faaliyet göstermesi, Kürt gazetesinin basılması, diÄŸer kültürel faaliyetlerin gerçekleÅŸmesi nedeniyle oluÅŸmuÅŸtur. Kürtlerin özerklik elde etmesine Ermeni yönetimlerinin sıcak yaklaÅŸtığı bir efsanedir. 
Aleksandr Mixayloviç Skibitski’nin “KarabaÄŸ krizi: çıkmazdan kurtulmak için geçmiÅŸi bilmek gerekir” makalesinde (“Soyuz” haftalığı NO 7, 1991) Güney Kafkasya Kürtlerine karşı Ermeni siyasetinin örtülü yanlarını su yüzüne çıkarmıştır. Yazar, dönemin Azerbaycan baÅŸkanı Neriman Nerimanov’un imzaladığı Deklarasyon uyarınca “DaÄŸlık KarabaÄŸ” sınırları içerisinde bulunan Zengezur kazasının tümden Ermenistan’a verilmesinin ön görüldüÄŸünü kaydediyor.
A.M. Skibitski yazıyor: “Bugün N.Nerimanov’un Deklarasyon’unu takip eden bu önemli koÅŸulu dikkatten kaçırmamalıyız; deklarasyonda Zengezur kazası “Ermenistan’ın ayrılmaz hissesi” olarak belirtilmiÅŸ, özellikle Azerbaycan hükümeti “DaÄŸlık KarabaÄŸ’ın emekçi köylülerine tümden kendi kaderini tayin hakkı” vermiÅŸtir. Bu gün söz konusu belirleme yalnız DaÄŸlık KarabaÄŸ özerk bölgesine ÅŸamil edilmektedir. Fakat o günlerde DaÄŸlık KarabaÄŸ topraklarının tamamından bahsedilmekteydi ve yalnız Azerbaycan sınırları içerisindeki Ermeni otonomisi deÄŸil, Ermenistan’a verilmesi önerilen Zengezur kazasında Kürt otonomisinin oluÅŸturulması ön görülmüÅŸtü. Bu kazadaki “emekçi köylülerin” 117 binini oturak yaÅŸam sürdüren Müslümanlar (Kürtler), 90 binini Ermeniler oluÅŸturmaktaydı. S.Ä°.Kasyan (Ermenistan baÅŸkanı-red) Zengezur kazasının tümüyle Ermenistan’a verilmesi ve burada Kürt otonomisi oluÅŸturulmasını uygun görmemiÅŸ, kazanın Kürtlerin meskun olduÄŸu DoÄŸu kesiminin Azerbaycan sınırları içerisinde kalmasını istemiÅŸtir. Böylelikle, Zengezur kazasının Kürtler yaÅŸayan DoÄŸu bölümünde, Azerbaycan sınırları içerisinde Kürdistan kazası ortaya çıkmıştır” (A. M. Skibitski). 
DaÄŸlık KarabaÄŸ’ın Ermenistan’a BirleÅŸtirilmesi Planları Eskidir
Hejarê Åžamil: Anlaşıldığı kadarıyla, Azerbaycan Zengezur kazasının tümden Ermenistan’a verilmesini ve planlanan Kürt özerkliÄŸinin burada oluÅŸturulmasını istemiÅŸtir. Ayrıca Zengezur’un da dahil olduÄŸu tüm KarabaÄŸ topraklarında halkların kendi kaderini tayin hakkını kullanması önerilmiÅŸtir. Ermeniler kendi arazilerinde Kürt özerkliÄŸi istememiÅŸtir. Sonuçta Zengezur’un Kürtler yaÅŸayan DoÄŸu kesimi Azerbaycan’a baÄŸlanmış, burası Kızıl Kürdistan kazası arazilerine dahil edilmiÅŸtir. Ermenilerin neden böyle davrandığı nasıl izah edilebilir?
Letif Memmed Bruki: Ermenistan politikacıları uzun vadeli plan çerçevesinde aÅŸağıdaki nedenlerden dolayı Ermenistan sınırları içerisinde Kürt otonom biriminin oluÅŸmasına razılık verememiÅŸlerdir: 
1) 1920 yılında artık Ermenistan’ın kendi topraklarında 50 binden fazla Kürt yaÅŸamaktaydı ve ülke yönetimi dar milli çıkar hesaplarından dolayı ülkedeki Kürtlerin 200 bine ulaÅŸmasını istememiÅŸtir. 
2) BilindiÄŸi gibi Kürlerin yoÄŸun yaÅŸadığı araziler Ermenistan’la DaÄŸlık KarabaÄŸ özerk cumhuriyeti arasında yerleÅŸmektedir. Ermenilerin hesaplamalarına göre, bu arazilerde Ermenistan sınırları içerinde kurulacak olan Kürt otonomisi ileriki süreçte DaÄŸlık KarabaÄŸ’ın Ermenistan’a birleÅŸtirilmesi için ciddi engel olabilirdi.
3) Ermenistan’da Kürt otonomisinin oluÅŸması sonucunda yıllardan beri Müslüman ve Yezdi Kürtler arasında (Ermenistan’da yaÅŸayan Kürtlerin ağırlıklı kesimi Yezdi Kürtlerdi. -HÅž) yaÅŸanan ayrışmalar tersi bir geliÅŸme gösterebilir, ulusal düÅŸünce pekiÅŸebilir ve ciddi bütünleÅŸme yaÅŸanabilirdi. Ne var ki, Ermenistan’ın amacı bunu engellemeye yönelikti ve bu politika bugün de sürdürülmektedir. 
Kürdistan Kazasının Ortadan Kaldırılmasının Sorumluları; Stalin Rejimi, Azeri Milliyetçi Çevreleri, Ermeni Lobisi ve Türkiye Devleti’dir.
Hejarê Åžamil: Gerçekten de Kızıl Kürdistan kazasının kuruluÅŸ aÅŸamasındaki geliÅŸmelerin incelenmesi, bir çok nüansları gözler önüne seriyor. Kazanın kuruluÅŸ nedenlerinin ve bunun için neden Azerbaycan’ın tercih edildiÄŸinin birden çok nedeni vardır. 1929’da Kürdistan kazasının ortadan kaldırılması da çeÅŸitli nedenlerle izah ediliyor…
Letif Memmed Bruki: 1920-1930 yıllarında Azerbaycan yönetiminin başında S.M.Kirov, L.Mirzoyan, N. Kikalo, V.Polonski vb. vardı. Moskova’da ise yöneticilik yapan A.Nazaretyan’dan, A.Mikoyan’dan günümüze kadar Ermeni lobisi Güney Kafkasya halklarının kaderinin belirlemesinde belirleyici yol oynamıştır. Azerbaycan’da “Müslüman” Kürdistanının” ortadan kaldırılmasının ve Ermeni DaÄŸlık KarabaÄŸ otonomisinin geliÅŸtirilmesinin esas bir nedeni Moskova’daki Ermeni lobisinin gücü sayesinde olmuÅŸtur. DiÄŸer bir belirleyici neden de ÅŸudur; Stalin rejimi Azerbaycan’ın milliyetçi çevreleri ile birlikte hareket etmiÅŸ ve Türkiye’nin tahriklerinden de etkilenerek Kürt otonomisine son vermiÅŸtir. Son Ermeni-Azeri çatışmasının faturası da Kürtlere çıkmış; halkımız yüzyıllar boyunca yaÅŸadığı topraklarından sürülmüÅŸtür.
Kafkasya Kürdistanı Ä°deası Ulusal BirliÄŸin Adresi Olabilir
Hejarê Åžamil: Bu süreçte Kürtlerin ne yapması gerekir?
Letif Memmed Bruki: Bugün Ermeniler iÅŸgal altında tuttukları Kafkasya Kürdistanı topraklarında bütün toponimleri (coÄŸrafi isimler) ErmenileÅŸtirmektedir. “ÖzgürleÅŸtirilmiÅŸ toprakları vatana katmak”, “DaÄŸlık KarabaÄŸ çevresinde güvenlik çemberi oluÅŸturmak” sloganları ve siyaseti ile ezeli Kürt topraklarını ebediyen elde tutmayı planlamaktadırlar. 
Kafkasya’da Kürtlerin hakları konusunda Kürt toplumsal örgüt ve hareketlerinin ilgisizliÄŸi üzüntü yaratmaktadır. DaÄŸlık KarabaÄŸ etrafındaki Ermeni-Azeri sorunun çözümü sürecinde Kürtler, çıkarlarını savunacak hiçbir toplumsal-siyasal örgütlenmeye sahip deÄŸildir BDT çapında. Bu açıdan Kürtlerin haklarını savunan, Ermeni otonomisi ile birlikte Azerbaycan’da Kürt otonomisi oluÅŸturmayı hedefleyen bir örgütlenmeye gidilmesi ihtiyacı her zamankinden daha yakıcıdır. Kafkasya Kürdistanı hakkında tüm bilgileri merkezileÅŸtirmek ve onları hem Kürtler arasında, hem de uluslar arası çapta yaymak icap etmektedir. Kürt basın yayın kuruluÅŸları bu konuda rolünü oynayabilmelidir. Kızıl Kürdistan (Kafkasya Kürdistanı), ayrıksı duran Kürt örgütleri arasında bir “ulusal idea” olarak bütünleÅŸtirici rol da oynayabilir. 
Kürt otonomisinin oluÅŸturulması, yalnız tarihsel adaletin tecelli etmesi deÄŸil, aynı zamanda KarabaÄŸ etrafındaki çeliÅŸkilerin çözümünde önemli bir faktör olacaktır. Kürdistan bölge hükümetinin ve Kürt oluÅŸumlarının bu konuya eÄŸilmesinin, Kürt ulusal çıkarlarına büyük bir hizmet olacağını düÅŸünüyorum. Öte yandan böylesi bir adım atan Kürdistan bölge hükümeti Kürt haklarının uluslar arası çapta savunucusu olarak otoritesini daha da artıracaktır. Hükümetimizin böylesi bir misyon üstleneceÄŸine inanmak istiyorum.
1) Zengezur kazası, 1923’te oluÅŸturulan Kızıl Kürdistan arazilerinin ağırlıklı bölümünü kapsamaktaydı. Bu kaza 1868’de kurulan Yelizavetpol eyaleti içerisine alınmış, 1921’de ağırlıklı kesimi Azerbaycan’a, diÄŸer bir kısmı ise Ermenistan’a dahil edilmiÅŸtir. “Zengi” bir Kürd aÅŸiretinin ismi, “zur” Kürtçe taÅŸlık, cıngıllı yer, çıngırak, çıngırdak demektir. “Zengezur” toponimi, “zur”da, yani taÅŸlık, arazide yaÅŸayan Zengiler anlamını taşımaktadır.
2) Yelizavetpol guberniyası (eyalet, valilik) 1868 yılında oluÅŸturulmuÅŸ, bu dönemde Kafkasya’da Kürtlerin yaÅŸadığı temel bölgeler, Kızıl Kürdistan toprakları dahil, bu inzibatı arazi bölümü içerisine alınmıştır. 1921 yılında valilik 8 kazaya ayrılmış, bunlardan 6’sı Azerbaycan SSC dahilinde kalmıştır. Esasta Kürtlerin yaÅŸadığı Zengezur kazasının bir kısmı Ermenistan’a tabi edilmiÅŸtir. (Daniel Müler “1920-1991 yıllarında Sovyet Azerbaycan’ında Kürtler” Cantral Asian Survey, 2000, s., 41-77)