Müslümanlar Ermenilerin nesi olur? -///=> ANP
Müslümanlar Ermenilerin nesi olur?
2012-11-24  
İki Ermeni çocuğunu saklayan, sonra onları büyütüp evlendiren Şaban Ağa’nın kızı Palulu Pembe Hanım, o çocukları “Ermeni olarak” yetiştiremediğinden dolayı içinin rahat olmadığını ve şöyle dertlendiğini söylemişti torunu: “İnşallah rabbim bizi, onları dilinde ve dininde yetiştiremediğim için sığaya çekmez” demiş....
Müslümanlar Ermenilerin nesi olur?
Doç. Dr. BERAT ÖZÄ°PEK Ä°stanbul Ticaret Üniversitesi
Geçenlerde Diyarbakır’daki bir çay ocağında, hikayesini arkadaşım Serdar’dan dinlediÄŸim, o karanlık günlerde iki Ermeni çocuÄŸunu saklayan, sonra onları büyütüp evlendiren Åžaban AÄŸa’nın kızı Palulu Pembe Hanım’dır. Yaptığı bütün fedakarlığa raÄŸmen, o çocukları “Ermeni olarak” yetiÅŸtiremediÄŸinden dolayı içinin rahat olmadığını ve ÅŸöyle dertlendiÄŸini söylemiÅŸti torunu: “Ä°nÅŸallah rabbim bizi, onları dilinde ve dininde yetiÅŸtiremediÄŸim için sığaya çekmez”. Bu hikmetli sözün karşısında ürpermemek mümkün mü? Arkadaşımı dinlerken, baÅŸka dinden bir insanı o dinde yetiÅŸtirememenin ahrette kendisine sorulacağına inanan, onun dinine müdahale hakkını kendisinde görmeyen bu gönlün sahibi dini hangi kaynaktan öÄŸrendiyse, oraya yönelmek gerektiÄŸini düÅŸünmüÅŸtüm.
Tarihte ne oldu, sorusuna cevap bulmaya çalışan pek çok Müslüman, bugün bir sorgulama süreci yaşıyor. Ermenilere Allah yarattı demeyen kadro, kurum ve zihniyetle, Ä°skilipli Atıf Hocaları asan ve Müslümanları cendere içine alan kadro, kurum ve zihniyet arasındaki baÄŸlantıyı keÅŸfediyorç
GeçmiÅŸe dair bütün okumalarımda, Türklerden ve Ermenilerden dinlediÄŸim bütün acı hikayelerde defalarca rastladığım ortak bir tema vardı. Katledilen Ermenileri kurtaranlardan, canları pahasına onları gizleyenlerden “Müslüman” olarak bahsediliyordu. Önceleri tesadüf olabileceÄŸini düÅŸündüm. Ama bazen Anadolu’nun diyasporadaki küskün bir çocuÄŸuyla buzları kırıp girdiÄŸim bir sohbette, bazen internetteki bir yazının altına düÅŸülen uzaklardaki bir okuyucunun notunda, bazen de bir aile büyüÄŸünün anılarında bu tema sıkça karşıma çıkıyordu.
Son olarak AKPM’nde Fransız parlamenter Muriel Marland-Militello, 1915’te ailesini kurtaranların “Müslüman komÅŸuları” olduÄŸunu söylediÄŸinde, belki çoÄŸumuzun dikkatini çekmedi, ama yine aynı vurgu vardı.
Geçen yüzyılın başında Anadolu’yu yangın yerine çeviren ittihatçılara sorsanız, onlar da her halde baÅŸka bir dinden olmadıklarını söylerlerdi. Öyleyse neden o zulmü irtikap edenler için kullanılmayan “Müslüman” kavramı, kurtarmaya çalışanlar söz konusu olduÄŸunda kullanılıyordu? Çünkü kurbanların gördüÄŸü bir gerçek vardı: Kınanan o insanların kimliÄŸinin belirgin unsuru Ä°slam deÄŸil, milliyetçilikti (Tıpkı, Bosnalı sivilleri katleden Çetnikleri kutsayan papazın asıl motivasyonunun Ä°ncil deÄŸil milliyetçilik olduÄŸu gibi). Ä°ÅŸte bu yüzden de failden söz ederken “ittihatçılar”, “devlet” veya en rahatsız edici versiyonuyla “Türkler” diyorlardı.
Baskıcı bir rejimin, uzun süre kalıcı olduÄŸunda, o toplumun karakterini bozduÄŸu söylenir. Özellikle de, o rejimin totaliter bir ideoloji doÄŸrultusunda toplumu endoktrine ettiÄŸini, kreÅŸten üniversiteye beyin yıkadığını, camilerde içine ustaca milliyetçilik serpiÅŸtirilmiÅŸ hutbeleriyle “ulusal din” zerk ettiÄŸini ve diÄŸer “ideolojik aygıtlarıyla” üzerine çullandığını göz önüne alacak olursak, zaman içinde toplumun bu virüsü nasıl içselleÅŸtirdiÄŸini anlamak mümkün olabilir.
Tarihte ne oldu, sorusuna cevap bulmaya çalışan pek çok Müslüman, bugün bir sorgulama süreci yaşıyor. Ermenilere “Allah yarattı” demeyen kadro, kurum ve zihniyetle, Ä°skilipli Atıf Hocaları asan ve Müslümanları cendere içine alan kadro, kurum ve zihniyet arasındaki baÄŸlantıyı keÅŸfediyor. Uzun yıllar boyunca sadece baskıya deÄŸil, devletçi ve milliyetçi enfeksiyona da maruz kalmış olduÄŸunu fark ediyor ve ahlaki ve siyasi soykütüÄŸünü geriye doÄŸru izleyerek geçmiÅŸte atalarının nerede durduklarını ve bugün nerede durması gerektiÄŸini keÅŸfetmeye çalışıyor. Ama izlenecek atalar hangileri? Devletin emrini uygulayan BoÄŸazlıyan Kaymakamı ile o emre direnmeyi hayatıyla ödeyen BoÄŸazlıyan Müftüsü, iki ayrı sembol olarak karşısında duruyor. Ä°kisini aynı anda izlemek mümkün deÄŸil ve bu semboller netleÅŸtikçe, Müslümanların bir tercih yapmaları da daha fazla kaçınılmaz hale geliyor.
Sahi, geçmiÅŸte ne oldu?
Benim bildiÄŸim kadarıyla Müslümanlar, masum kanı döken zalimlerle, sırf soyda ortak oldukları için kendilerini aynı millet saymazlar. Kendilerini onlarla bir görmezler. Aynı aileden olsalar bile. “Müslüman soykırım yapmaz” demiÅŸti BaÅŸbakan ErdoÄŸan. Aslında bu cümleyi ÅŸöyle kurmak gerek: “Müslüman kalarak soykırım, katliam vs. yapamaz”. Hıristiyan kalarak da yapamaz. Tufan günü Nuh, kendisine inanmayan oÄŸlu için kaygılanıp, “oÄŸlum da ailemdendir” diyerek onun için yakardığında, cevap olarak gelen vahiy çok netti: “Kesinlikle o senin ailenden deÄŸildir” (Hud Suresi, 45).
“Ninelerimizin KomÅŸuları”
Peki kimdir gerçek aile fertleri? “Ninelerimizin KomÅŸuları” kitabından aktarayım, o günlerde dört küçük çocuÄŸa kol kanat geren ve altı sene sonra onları Kayseri’de bir papaza emanet edince içi rahat eden Sivaslı Veysel Efendi’dir. O çocuklardan birinin çok zaman sonra ÅŸöyle anlattığı Veysel Efendi: “Aldı bizi, çocuÄŸu gibi altı sene büyüttü. Dört yaşındaydım. [Sonra] on yaşında bizi aldı götürdü. Ermeni papazı var, bizim papazımız, Kayseri’de. Oraya teslim etti. Papaz efendi bu dört tane emaneti, dedi, teslim aldım canlı olarak, teslim aldım diye bir kağıt ver ki, tabutuma koysunlar, ben emanete hıyanet etmediÄŸimi Cenab-ı Allah’a ispat edeyim öteki dünyada dedi”.
Adaletten ve haktan yana olan, ırkçılığı ve ayrımcılığı ayaklarının altına alan, geçmiÅŸin ve ÅŸimdinin zalimleriyle ahlaki anlamda baÄŸlarını koparan ve “biz onlardan uzağız” diyen pek çok Müslüman, bu yıl 24 Nisan’da “Bu Acı Hepimizin” baÅŸlıklı ortak açıklamanın okunacağı anma toplantısının çaÄŸrıcısı ve katılımcısı olarak Taksim’de olacak. Muriel Marland-Militello’nun ailesini kurtaran Müslüman komÅŸuları, Veysel Efendi ve Pembe Hanım da...
Sayin Doç. Dr. Berat Özipek’in makalesi, kendi izin alınarak yayınlanmıştır.


Print


.
2018-03-07 - 04 :19    Ä°NSANLIÄžA KARÅžI ZULMÃœN DE SONU VAR
2016-12-03 - 17 :56    SABAH`ın REZALETÄ° ve UTANÇ HABERÄ°
2016-01-22 - 16 :31    Qazî MIHEMED: DÜŞMANLARINIZA ALDANMAYIN
2016-01-07 - 15 :30    KÃœRT TARÄ°HÄ°NIN GÄ°ZLÄ° HAZÄ°NELERÄ° AÇIKLANIYOR
2015-05-24 - 00 :52    Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler
2015-05-24 - 00 :35    “Azeriler ve Ermenilerin Kürdlere karsi soykırımi”
2015-03-28 - 07 :54    Arap şövenistleri Rojavayı nasıl AraplaÅŸtırdı ?
2015-03-28 - 07 :43    Susuz HoÅŸgeldi köyünden BaÅŸbakan DavutoÄŸlu’na çaÄŸri
2014-12-20 - 08 :33    ÅžENGAL iÅŸit vahÅŸetinden KURTARILDI !
2014-04-26 - 17 :07    Kürt imamlardan Ermenilerin korunması için fetva
2012-12-05 - 16 :43    Ninelerimizin Ermeni komÅŸuları
2012-11-24 - 15 :54    Müslümanlar Ermenilerin nesi olur?
2012-08-18 - 00 :21    Rusya’nın OrtadoÄŸu politikası
2012-04-03 - 02 :37    Sabri Atman : Süryani Soykırımı kabul edilsin
2012-01-17 - 00 :26    Federal Kürdistan’da politik islamin anatomisi
2011-12-28 - 00 :12    Diken : Fıleleri kaybettiÄŸimizde coÄŸrafyamiz da yoksullaÅŸtı
2010-11-21 - 01 :11    Cumhuriyet Kürdlere Ne Kazandırdı?
2009-08-27 - 23 :26    Kafkasya Kürdistan`ının iadesi
2009-02-17 - 02 :45    Burkay : Din-Siyaset iliÅŸkileri-3
2009-02-13 - 01 :44    Burkay: Din-Siyaset iliÅŸkileri-2



About us  |  Contact information
Copyright 2008, ANP. All rights reserved.
Powered by Med Diplomatic